Yapılan açıklamada, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde savaşlara ve her türden şiddete karşı tavır aldıkları ortak bir gün olduğunu vurgulanarak, “Oysa biz bugün Barışı kutlamak yerine, bombardımanların, mayın patlamalarının, silahların ve uçakların gürültülerinin sağırlaştırdığı kulaklara, yüreklere, vicdanlara barış çığlıklarımızı duyuramamanın çaresizliğini yaşıyoruz. Bugün Kürt sorununun çözümünü hala savaşta gören güçler, ne yazık ki 30 yıldır devam eden bu savaştan hiç ama hiç ders çıkartmamışlar demektir. Yıllarca dağı taşı bombalayarak, 40 binin üzerinde insanın ölümüne neden olanlar, binlerce boşaltılmış köy yaratanlar, insanları göçe zorlayanlar, sorunu nasıl çözemedilerse, şimdi bu savaşı devam ettirmek isteyen AKP’de bu sorunu şiddetle çözemeyecektir” denildi.
“SORUN ÖLDÜREREK ÇÖZÜMLENMEZ”
Açıklamada, “Son günlerde yine Türk ve Kürt gençlerinin cenaze törenlerinde ağıt yakıyor annelerimiz. Savaşta ve şiddette ısrar eden her kim olursa olsun bilsinler ki, bundan sonra annelerin akacak gözyaşlarının sorumlusu onlardır. PKK silahları susturmalı, devlet operasyonları durdurmalıdır. Tarafımız nettir. Savaşa ve şiddete karşıyız ve çözümü kalıcı ve adil bir barışta görüyoruz. Sivilleri hedefe koyan bir “özgürlük” anlayışı mümkün değildir. Sınır içi ve sınır dışı operasyonlara nasıl karşıysak ve bunun çözüm olmadığını yıllardır nasıl söylüyorsak, Kürt halkının özgürlüğü için savaştığını söyleyenlerin sivilleri hedef alma anlayışının da kesinlikle karşısındayız. Savaşı tırmandıran bu anlayışların, halkların kardeşlik bağlarını ve duygularını yok ettiklerini görmeye çağırıyoruz” ifadeleri yer aldı.
“ORTA DOĞU VE BÖLGEDE BARIŞ İSTİYORUZ”
AK Parti iktidarının komşu ülkelerle sıfır sorun anlayışı nedeniyle, komşu ülkelerle savaş noktasına gelindiği belirtilen açıklamada, “Afrika ve Ortadoğu’daki gelişmelerden sonra Neoliberal güçlerin Türkiye’ye biçtiği rolün tarafında değiliz. Biz halkların kendi geleceklerini kendilerinin belirlediği bir anlayıştan yanayız. Emperyalistlerin daha düne kadar canciğer olduğu diktatörlerle bir günde düşman olmalarının arkasında yatan gerçeği biliyoruz. Bu ülkelerde yıllarca insan hakları ihlalleri diz boyu iken ve demokrasinin ‘de’sinden bahsedilemezken, bunları görmeyenlerin birdenbire çıkarları için bu ülke halklarının yanında yer alma sahtekarlığının da bilincindeyiz. Bırakın Afrika ve Ortadoğu halkları kendi geleceklerini kendileri belirlesinler. Dün Libya ve Suriye diktatörleriyle kanka olanların bugün orada yaşayan halkların yaşadığı zulümden bahsetme hakları yoktur. Emperyalistlerin çıkarlarının bekçiliğini yapmaya niyetimiz yok. Kendi içindeki Kürt sorununu çözemeyenlerin başka halkaların hamiliğine soyunmaları ise sadece komiktir. Yıllarca halkları birbirine düşman edenler ve bunun üzerinden emperyalist savaş tekellerini zengin edenler artık sizlere kanmıyoruz. Her iki tarafın da askeri harcamalarının karşılıklı olarak azaltılmasını ve savaşa ve silahlanmaya ayrılan bu devasa bütçelerin insanlığın yararına kullanılmasını talep ediyoruz” denildi.
“BARIŞ VE KARDEŞLİĞİN TARAFINDAYIZ”
Ayvalık Demokrasi Platformu olarak yapılan yazılı açıklamanın son bölümünde, “Biz Ayvalık Demokrasi Platformu olarak; Savaş ve şiddetin değil, barışın yanındayız. Kan ve gözyaşının değil, halkların kardeşliğinden yanayız. Neoliberal güçlerin Dünya’yı yeniden biçimlendirme planlarının yanında değil, halkların kendi geleceklerini kendilerinin belirlediği uluslararası kardeşlikten yanayız. Tüm halkların eşit, adil ve kardeşçe yaşadığı demokratik bir Türkiye’den yanayız” ifadeleri yer aldı.
05.09.2011